6 Mayıs 2025 Salı

KANAL ISTANBUL

KANAL İSTANBUL

Siz hiç sıradan bir vatandaş olarak Finlandiya, Norveç, Japonya, İsveç gibi ülkelerin inşaat faaliyetlerine ve haberlerine ilgi duydunuz mu? Hayır !! Bu ülkelerde yapılan köprüler ve yollar hakkında bir fikriniz var mı ? Yok !! Kendi ülkelerini imar ederek vatandaşlarının daha rahat ve güvenli yaşamalarını sağlıyacak faaliyetler bunlar değil mi? Evet !! Onlar da yollar, köprüler, barajlar yapıyorlarsa kendileri için yapıyorlar. Peki, bu dört ülkenin hayata dair çeşitli istatistikler sıralamasında daima dünyanın en üst sıralarında bulunduğunu biliyorsunuz değil mi? Biliyorsunuz!! Yani bu ülkeler demokrasi, adalet, bilim, özgürlük, ekonomi, eğitim, sanat, refah, gelişmişlik, güven endekslerinde her zaman üst seviyelerdeler, değil mi? Evet !! Ülkemizin böylesi istatistiklerdeki iç karartan seviyesini de biliyorsunuz? Evet !!

İnşaat faaliyetlerini şımarık iç politika malzemesi yaparak dünyaya nam saldıklarını zannetmek/zannettirmek büyük gaflet ! Böyle bir politika süreci ekonomiyi ancak bir süre oyalayabilirdi öyle de oldu. Üstelik “ben bilirim” diyerek yanlışlara yanlışlar katıldı. İktidarın siyasi geleceğini garanti edecek modellerle kalkınma adı altında “aileden” sayılan iş adamlarına uzun süreli ödeme planlarıyla büyük gelir kapısı açılırken (hem de devlet güvencesiyle) halk fakirleşti, hukuk çöktü, demokrasi ötekileştirildi.

Şimdi yine “Kanal İstanbul” gibi ucube bir fikri çıkarcı tayfasına ve cahil itaatkarlara “muhteşem” diye inandırsanız da, aklı başında bir tane bilim insanını yanınızda bulamazsınız, aklı başında hiçbir siyasetçiyi yanınızda bulamazsınız ve aklı başında hiç bir vatandaşı yanınızda bulamazsınız. Çünkü niyetinizin nedenleri ile projenin sonuçlarını analiz edebilen sağduyulu, ahlaklı, adaletli insanlar var karşınızda. Dev bir kentin nüfus yoğunluğunu üstelik su havzası ve tarım alanlarını yok ederek, yeşile ve deprem gerçeğine ihanet ederek artırmak akla ziyan değil midir? Kanal projesinin hiçbir gereksinimi karşılamayacak ve geleceğe ve çok kötü bir miras olacağı besbelli iken nedir bunların niyetleri? Kanal boyundaki nadide arazileri araplara satıp, devasa inşaatlar ile çöken ekonomiyi bir süre daha oyalamak ve tökezleyen iktidar koltuğunun bir ayağından tutmaya devam etmek değil mi? Kanal sadece kanal değil bütünleşik siyasi bir projedir bir o kadar da gereksiz ve abartılıdır. İstanbul’u, ülkeyi hiç önemsemedikleri o kadar aşikar ki. Kibir hastalığı ile muzdaripler ve ne pahasına olursun insanlara, doğaya elbette çocuklara ve geleceğe kıymakta sakınca görmüyorlar. Gözleri kör olmuş ve eko sistemin çökeceğini göremiyorlar, görmemekte de ısrar ediyorlar.

Siz demokrasiyi, adaleti, eğitimi, bilimi, tarımı ve gerçekleri önemsemeden, akılcı davranmadan, ülkeyi içtenlikle sevmeden istediğiniz kadar inşaat yapın bu sizin iktidarınızın gerekliliğini sağlamaz.

Saraylarınızda, ünvanlarınızla, kendinizle ve despotluğunuz ile övünüp, adaletsizliği de baş koltuğa oturtup, itibarı ve iltifatı yerle yeksan ederken, yukarıda bahsi geçen ülkelerin itibarlı olmalarının sırrı ne ola ki diye sormayın?  

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BLOG İÇERİĞİ / LIST OF CONTENTS

YAZILAR  -SAYGISIZLAR  (Makale 11.06.2025) -KAPALI TOPLUM (Makale 07.06.2025)  -KURNAZLAR VE ZAYIFLAR (Makale 02.06.2025) -ALGI VE ANLAMAK...