12 Ocak 2024 Cuma

UZAKTAN…

Evrenin sınırlarına oranla hayal edilemeyecek kadar küçük bir bölgesinde, küçük bir yıldızın etrafında dolanan küçük, mavi bir gezegen var. Nasıl da berrak, saf, parıltılı bir su damlası gibi sessiz ve sakin devinmeye, hiçbir zihnin baştan sona kavrayamayacağı düzeni ile uzay boşluğunda hızla bir yerlere doğru yol alıyor.

Uzaktan…

Üzerine gelişigüzel serpiştirilmiş, kara parçalarının kenar çizgilerini gizleyen bulutsuların altında sanki gülümsüyor. Atmosferi buğulu bir ışık gibi yuvarlağı çevreliyor.

Evet...

Her insana dünyayı seyrettirmeli uzak uzay boşluğundan; bu gizemli, çekici mavi nesneyi ve ardında uzanan sonsuz boşluğun karanlığında, kendi küçük varlığını görebilmeli ve hissedebilmeli insan… İşte orada.

İçimizdeki karanlıklar yüzünden, bilgiçlikten ve bencillikten, hayatta kalma içgüdüsünün inançların meşruiyeti üzerinden şiddete ve zulme dönüşerek kanıksandığı ve takdir edildiği, şekillendirdiğimiz, şekillendirildiğimiz dünya… İnsanlığın neden uhrevi ve soyut vaatlerle oyalanıp bugünkü acınası duruma düştüğünün bir açıklaması olup olmadığını düşünmeye başlayacağımız dünya… İşte orada…

Ve…

Aşağıdaki keşmekeşten, doğru bir düzene neden geçemediğimiz, nasıl geçeceğimiz sorusundaki suçluluk duygusunu fark edemeyen çoğunluğun yaşadığı dünya… Kendi soyumuza, suyumuza, hayvanlarımıza, havamıza ihanet ettiğimiz gerçeği ile de cesurca yüzleşemeyen herkesin kahrolması gereken dünya… İşte orada

Ve...

Her şeyin yolundaymış gibi görünmesinin ve göstermeye çabalamanın bir yanılsama olduğunu fark edemediğimiz dünya… İşte orada.

Ve…

Korku, acı, yok oluş ile baş etmeye çalıştığımız fani dünya… İşte orada;

Ve…

Cehaletiyle böbürlenen zerrelerin dünyası…

İşte orada…

Her insana dünyayı seyrettirmeli uzay boşluğundan...

İşte orada…

G
M
T
Y
Konuşma fonksiyonu 200 karakter ile sınırlıdır

6 Ocak 2024 Cumartesi

 YAPAY ZEKÂ, ADOBE PHOTOSHOP, MS WORD…

Yapay zekâya sahip bir makine sanatçı değildir. Buradaki makalede neden olamayacağını anlatmıştım. Yapay zekâ ile sonuca odaklanan yaratıcılığı otomatiktir ve insana ait olgulardan, duygulardan, yaşanmışlıktan yoksundur. Yapay zekâ; sanat, insan ve yaşam gerçekliğinin farkında değildir yani yaratıcılığın gerektirdiği aktiviteyi ve insani duygusallığı içermez.

-Burada Photoshop veya benzeri görüntü işleme programlarının yapay zekâ içermeyen klasik ana program modülünü kastediyorum. (Yapay zekâ modülleri bir eklenti olarak hizmete sunuldu.)

Evet, Photoshop bir bilgisayarda imaj işleme mantığı ile oluşturulmuş eğlenceli bir program. Üretim süreci için düşünülmüş pek çok menü ve araç önceden belirlenmiş/programlanmış belirli görevleri yapıyorlar. Ama Photoshop kendi başına bir portre çizemez çünkü kendi kendine üretim yapma yeteneği yok. Üretmek için insana ihtiyaç duyuyor ve onu kullanan insanın faaliyeti için üretimin araçsal zeminin oluşturuyor. Aynı şekilde resim çizme yeteneği olmayan birisi de son versiyon bir Photoshop ve gelişmiş bir grafik tablet kullansa da nitelikli, özgün bir şey üretemez. Böyle birine Photoshop ile bir portre boyamasını/çizmesini istediğinizde sonuç ne olur? Peki, sanat ruhu taşımayan böyle birinin estetik yapıt üretme yetenekleri olmayan birisinin yapay zeka ile bir şeyler üretmesi ve sanat diye sunması doğru mu? Ahlaki mi?

Photoshop yerine MS Word programı için düşünelim. MS Word ya da bir kelime işlemci program kendi kendine şiir veya öykü yazabilir mi? Hayır! MS Word'ün 1983 ile 2024 versiyonu arasında inanılmaz bir fark ve gelişme olmasına rağmen temel görevi ve işlevi değişmemiştir. Menüler, komutlar, ara yüzü ne kadar değişse de araçsal niteliği aynıdır: insanın düşüncelerini yazıya aktarmasını sağlamak. MS Word onu kullanan insanın yetenekleri ve istekleri doğrultusunda yazılar üretir. Onun ile herkes yazı yazabilir ama herkes bir roman veya şiir yazamaz. Edebiyat ile ilgisi olmayan birisine en gelişmiş MS Word programı ile bir roman yazmasını isterseniz bu mümkün olmayacaktır. Ama bir roman yazarı programın en ilkel versiyonu ile hatta bir daktilo ile romanını yazabilir. MS Word programı insanın düşünce, yetenek ve kültürünü yazı ile ortaya koyan teknolojik bir araçtan başka bir şey değildir. Programın değil insanın yeteneği önemlidir.

Her iki program da insan faktörüne dayalı üretimde hayal gücü, ifade, anlam arayışı ile istenilen tasarım sürecinde yolu almasına ve görünür kılınmasına yardımcı olan sadece araçsal bir zemindir.

Birisinin Photoshop kullanmayı bilmesi onun iyi tasarımlar yapacağı anlamına da gelmez. Zira bir operatör de mükemmel seviyede Photoshop ya da MS Word programını kullanma bilgisine sahip olabilir ama kendi düşüncelerini sanatsal nitelikte görüntü ya da edebi kompozisyon oluşturma ve yazıya aktarma yeteneğine sahip olamaz.

Bir sanatçı bir illüstratör, bir yazar ister MS Word ile ister Photoshop ile zihnindeki değeri maddileştirirken yani okunur/görünür kılarken bir amacı ve anlam/ifade etme gayreti vardır. Bir sanatçı estetik dışavurumlarını coşkusu, hayal dünyası ve ifade yeteneğiyle, eseriyle bir bağ kurarak ortaya çıkarır. Programları kendi amacına uygun kullanarak yani menüleri, komutları bilgisayarda üretim konseptinin bir parçası olarak amacına hizmet etmesini sağlıyor. Sadece insanın inisiyatifi ile ilerleyen bir süreçten bahsediyoruz. Sonuçta bir sanatçı kendi insani yetenekleriyle, üretim sürecinde eserini ortaya çıkarmak, anlatmak istediğine ulaşabilmek, üretebilmek için yapay zekâ içermeyen üretim akışında bilgisayarı araç olarak kullanır.

Yapay zekâ içermeyen bilgisayar yazılımları sizin düşüncelerinizi kendi kendine tanımlayamaz ve yönlendirici önerisi sunmaz, çıktıyı yaratma sürecinde her aşamasına insan dâhildir ve bu en önemli noktadır ve insan istediği anda düzenleme özgürlüğüne, müdahale, değiştirme etkinliğine sahiptir.

Böylesi programlar düzenleme değil düzeltme önerilerinde bulunurlar. Bu öneriler yazılımların ve dolayısı ile araçların teknolojik gelişimini gösterir. MS Word programında yanlış yazılan kelimenin işaretlenerek, kelimenin doğrusu ya da benzerlerinin ya da benzer anlamlıların önerilmesi kişiye yardımcı niteliğinde bir teknolojik bir yardımdır. Önerdiği şey süreci sadece hızlandırır. Photoshop ya da MS Word bir yöntem sunmaz, yöntemi uygulayacak kişiye kolay adımlar, kolay bir ortam sunar. Çünkü bu programların sanatçının veya onları kullanan kişinin yaratacağı içerik hakkında bir fikirleri yoktur. MS Word, yazarın zihnideki öykü hakkında nasıl ki bir içerik ve konu önerisi, yönlendirmesi yapamadığı gibi Photoshop’da kompozisyon yaratma önerisinden yoksundur. (Fakat ileri ki bir zamanda MS Word kendi kendine içerik üretme, Photoshop ve benzeri imaj işleme programlarına da kendi kendine farklı şablonlardan kompozisyonlar üretme modülleri entegre edilecektir.)

Sıradan bir Photoshop kullanıcısı birkaç filtre kullanarak imajlar üretebilir ve filtrelerin tesadüfî etkilerinden faydalanabilir. Filtrelerin farklı etkilerini düzenleme önerisi gibi algılayabilir. Ayrıca programın yeteneklerini kendisi hayal etmiş, kendisi üretmiş gibi gösterebilir ama bu bir illüstratörün ya da sanatçının çalışma biçimi değildir. İllüstratörün veya sanatçının kompozisyona başlamadan önce yapmak istediği şey bir nüve olarak onun zihninde ve hayalindendir. Tesadüfî oluşumlarla değil bilinçli adımlarla kompozisyonunu oluşturur. Hatta kimileri önce kalemle eskizler çizer, taslaklarını oluşturur ve karakalem çizimlerini kendine rehber eder.

Yapay zekâdaki yaratıcılık sanatçılığı içermez, sanatçı bir makinenin kendisi için yarattığı seçenekler arasında seçim yapan kişi de değildir. Yapay zekânın ürettiği seçenekler arasından sadece seçim yaparak sanat yapılmaz ve sanatçı olunmaz. 8 yaşındaki bir çocuk bile makine yani yapay zekâ ile ilgi çekici onlarca çıktı üretebilir ve ürettikleri arasından (iyi) bir seçim yaparak size sunabilir. “Seçmek” sadece o şeyi/çıktıyı beğenmek, tercih etmek anlamına gelir.  Böylesi bir tercih sanatçı kimliğini ve niteliklerini ortaya koymaz. Buradan herkesin yapay zekâ destekli görüntü üreteçleri ile farklı versiyonlarını ürettiği çıktılar arasından seçim yaparak sanat yapabileceği ve sanatçı olabileceği anlamı çıkar ki bu yanlıştır.

İster bilgisayar tabanlı, ister kalem, kâğıt, boya, mermer, fırça kullanılsın üretim süreci sanatın temel katmanlarından biridir. Sanatçının kişiliği bu sürece ihtiyaç duyar ve aktif olmayı ve tutku ile bu süreci yaşamak ister. Yani yapay zekânın sonuca odaklanması ve insana özgü tüm yaratma sürecini atlaması sanatın temel bir yönünü ortadan kaldırıyor. Çünkü yaratım süreci yaşamın ta kendisidir.

Artık kameralara ve modellere ihtiyacımız yok mu, artık seyahat etmeye veya sokaklarda, manzaralarda dolaşmamıza gerek yok mu? Artık kâğıda, yazmaya veya boyaya ihtiyacımız yok mu? Artık ilham sürecine ihtiyacımız yok mu? Artık gerçekliğe ihtiyacımız yok mu? O zaman bırakın bir eser yaratmayı, bir konu, bir olay hakkında düşünce üretmeye, akıl yürütmeye, düşünmeye ve duygulanmaya gerek yoksa yaşamanın ve insan olmanın ne anlamı kalır? İnsan varoluşunun aklına, merakına, mutluluğuna, kederine, umuduna, hayal kırıklığına, ahlakına, sanatına sahibiz ve bunu terk etmemeliyiz. Aksi halde insan olmak ne işe yarar ve yaşamın insani özelliklerinden arındırılmasının sonucunda ne olur? Sanal insan, sanal yaşam…

01 2024

 

 

  BLOG İÇERİĞİ / LIST OF CONTENTS YAZILAR / ARTICLES -UZAKTAN (Deneme) -YAPAY ZEKÂ, PHOTOSHOP, MS WORD… (Makale) -SORULAR (Makale)   - K...