YAPAY ZEKÂ, ADOBE PHOTOSHOP, MS WORD…
Yapay zekâya sahip bir makine sanatçı
değildir. Buradaki makalede neden olamayacağını anlatmıştım. Yapay zekâ ile sonuca odaklanan yaratıcılığı otomatiktir ve insana
ait olgulardan, duygulardan, yaşanmışlıktan yoksundur. Yapay zekâ; sanat, insan ve yaşam
gerçekliğinin farkında değildir yani yaratıcılığın gerektirdiği aktiviteyi ve
insani duygusallığı içermez.
-Burada
Photoshop veya benzeri görüntü işleme programlarının yapay zekâ içermeyen
klasik ana program modülünü kastediyorum. (Yapay zekâ modülleri bir eklenti
olarak hizmete sunuldu.)
Evet, Photoshop
bir bilgisayarda imaj işleme mantığı ile oluşturulmuş eğlenceli bir program.
Üretim süreci için düşünülmüş pek çok menü ve araç önceden
belirlenmiş/programlanmış belirli görevleri yapıyorlar. Ama Photoshop kendi
başına bir portre çizemez çünkü kendi kendine üretim yapma yeteneği yok.
Üretmek için insana ihtiyaç duyuyor ve onu kullanan insanın faaliyeti için üretimin
araçsal zeminin oluşturuyor. Aynı şekilde resim çizme yeteneği olmayan birisi
de son versiyon bir Photoshop ve gelişmiş bir grafik tablet kullansa da nitelikli,
özgün bir şey üretemez. Böyle birine Photoshop ile bir portre boyamasını/çizmesini
istediğinizde sonuç ne olur? Peki, sanat ruhu taşımayan böyle birinin estetik
yapıt üretme yetenekleri olmayan birisinin yapay zeka ile bir şeyler üretmesi
ve sanat diye sunması doğru mu? Ahlaki mi?
Photoshop
yerine MS Word programı için düşünelim. MS Word ya da bir kelime işlemci
program kendi kendine şiir veya öykü yazabilir mi? Hayır! MS Word'ün 1983 ile
2024 versiyonu arasında inanılmaz bir fark ve gelişme olmasına rağmen temel
görevi ve işlevi değişmemiştir. Menüler, komutlar, ara yüzü ne kadar değişse de
araçsal niteliği aynıdır: insanın düşüncelerini yazıya aktarmasını sağlamak. MS
Word onu kullanan insanın yetenekleri ve istekleri doğrultusunda yazılar
üretir. Onun ile herkes yazı yazabilir ama herkes bir roman veya şiir yazamaz. Edebiyat
ile ilgisi olmayan birisine en gelişmiş MS Word programı ile bir roman
yazmasını isterseniz bu mümkün olmayacaktır. Ama bir roman yazarı programın en
ilkel versiyonu ile hatta bir daktilo ile romanını yazabilir. MS Word programı
insanın düşünce, yetenek ve kültürünü yazı ile ortaya koyan teknolojik bir
araçtan başka bir şey değildir. Programın değil insanın yeteneği önemlidir.
Her iki
program da insan faktörüne dayalı üretimde hayal gücü, ifade, anlam arayışı ile
istenilen tasarım sürecinde yolu almasına ve görünür kılınmasına yardımcı olan sadece
araçsal bir zemindir.
Birisinin Photoshop
kullanmayı bilmesi onun iyi tasarımlar yapacağı anlamına da gelmez. Zira bir operatör
de mükemmel seviyede Photoshop ya da MS Word programını kullanma bilgisine sahip
olabilir ama kendi düşüncelerini sanatsal nitelikte görüntü ya da edebi kompozisyon
oluşturma ve yazıya aktarma yeteneğine sahip olamaz.
Bir sanatçı
bir illüstratör, bir yazar ister MS Word ile ister Photoshop ile zihnindeki değeri
maddileştirirken yani okunur/görünür kılarken bir amacı ve anlam/ifade etme
gayreti vardır. Bir sanatçı estetik dışavurumlarını coşkusu, hayal dünyası ve
ifade yeteneğiyle, eseriyle bir bağ kurarak ortaya çıkarır. Programları kendi
amacına uygun kullanarak yani menüleri, komutları bilgisayarda üretim
konseptinin bir parçası olarak amacına hizmet etmesini sağlıyor. Sadece insanın
inisiyatifi ile ilerleyen bir süreçten bahsediyoruz. Sonuçta bir sanatçı kendi
insani yetenekleriyle, üretim sürecinde eserini ortaya çıkarmak, anlatmak
istediğine ulaşabilmek, üretebilmek için yapay zekâ içermeyen üretim akışında bilgisayarı
araç olarak kullanır.
Yapay zekâ
içermeyen bilgisayar yazılımları sizin düşüncelerinizi kendi kendine
tanımlayamaz ve yönlendirici önerisi sunmaz, çıktıyı yaratma sürecinde her
aşamasına insan dâhildir ve bu en önemli noktadır ve insan istediği anda düzenleme
özgürlüğüne, müdahale, değiştirme etkinliğine sahiptir.
Böylesi
programlar düzenleme değil düzeltme önerilerinde bulunurlar. Bu öneriler yazılımların
ve dolayısı ile araçların teknolojik gelişimini gösterir. MS Word programında
yanlış yazılan kelimenin işaretlenerek, kelimenin doğrusu ya da benzerlerinin
ya da benzer anlamlıların önerilmesi kişiye yardımcı niteliğinde bir teknolojik
bir yardımdır. Önerdiği şey süreci sadece hızlandırır. Photoshop ya da MS Word
bir yöntem sunmaz, yöntemi uygulayacak kişiye kolay adımlar, kolay bir ortam
sunar. Çünkü bu programların sanatçının veya onları kullanan kişinin yaratacağı
içerik hakkında bir fikirleri yoktur. MS Word, yazarın zihnideki öykü hakkında
nasıl ki bir içerik ve konu önerisi, yönlendirmesi yapamadığı gibi Photoshop’da
kompozisyon yaratma önerisinden yoksundur. (Fakat ileri ki bir zamanda MS Word
kendi kendine içerik üretme, Photoshop ve benzeri imaj işleme programlarına da
kendi kendine farklı şablonlardan kompozisyonlar üretme modülleri entegre
edilecektir.)
Sıradan bir Photoshop
kullanıcısı birkaç filtre kullanarak imajlar üretebilir ve filtrelerin tesadüfî
etkilerinden faydalanabilir. Filtrelerin farklı etkilerini düzenleme önerisi
gibi algılayabilir. Ayrıca programın yeteneklerini kendisi hayal etmiş, kendisi
üretmiş gibi gösterebilir ama bu bir illüstratörün ya da sanatçının çalışma
biçimi değildir. İllüstratörün veya sanatçının kompozisyona başlamadan önce
yapmak istediği şey bir nüve olarak onun zihninde ve hayalindendir. Tesadüfî
oluşumlarla değil bilinçli adımlarla kompozisyonunu oluşturur. Hatta kimileri
önce kalemle eskizler çizer, taslaklarını oluşturur ve karakalem çizimlerini kendine
rehber eder.
Yapay
zekâdaki yaratıcılık sanatçılığı içermez, sanatçı bir makinenin kendisi için
yarattığı seçenekler arasında seçim yapan kişi de değildir. Yapay zekânın
ürettiği seçenekler arasından sadece seçim yaparak sanat yapılmaz ve sanatçı
olunmaz. 8 yaşındaki bir çocuk bile makine yani yapay zekâ ile ilgi çekici onlarca
çıktı üretebilir ve ürettikleri arasından (iyi) bir seçim yaparak size
sunabilir. “Seçmek” sadece o şeyi/çıktıyı beğenmek, tercih etmek anlamına
gelir. Böylesi bir tercih sanatçı
kimliğini ve niteliklerini ortaya koymaz. Buradan herkesin yapay zekâ destekli
görüntü üreteçleri ile farklı versiyonlarını ürettiği çıktılar arasından seçim
yaparak sanat yapabileceği ve sanatçı olabileceği anlamı çıkar ki bu yanlıştır.
İster
bilgisayar tabanlı, ister kalem, kâğıt, boya, mermer, fırça kullanılsın üretim
süreci sanatın temel katmanlarından biridir. Sanatçının kişiliği bu sürece
ihtiyaç duyar ve aktif olmayı ve tutku ile bu süreci yaşamak ister. Yani yapay zekânın
sonuca odaklanması ve insana özgü tüm yaratma sürecini atlaması sanatın temel
bir yönünü ortadan kaldırıyor. Çünkü yaratım süreci yaşamın ta kendisidir.
Artık
kameralara ve modellere ihtiyacımız yok mu, artık seyahat etmeye veya sokaklarda,
manzaralarda dolaşmamıza gerek yok mu? Artık kâğıda, yazmaya veya boyaya
ihtiyacımız yok mu? Artık ilham sürecine ihtiyacımız yok mu? Artık gerçekliğe
ihtiyacımız yok mu? O zaman bırakın bir eser yaratmayı, bir konu, bir olay
hakkında düşünce üretmeye, akıl yürütmeye, düşünmeye ve duygulanmaya gerek
yoksa yaşamanın ve insan olmanın ne anlamı kalır? İnsan varoluşunun aklına, merakına,
mutluluğuna, kederine, umuduna, hayal kırıklığına, ahlakına, sanatına sahibiz ve
bunu terk etmemeliyiz. Aksi halde insan olmak ne işe yarar ve yaşamın insani
özelliklerinden arındırılmasının sonucunda ne olur? Sanal insan, sanal yaşam…
01 2024